Bebekle uçak yolculuğu! Acaba nasıl olacak? Korkar mı? Ağlar mı? Uyur mu? Unutmayın bunu öğrenirken birkaç saat yabancılarla dolu bir kabinde mahsur kalacaksınız. 🙂 Şimdi gerilimi bir kenara bırakın. Rahatlayın. Her şey çok güzel olacak…

Bebeklerden bahsediyoruz. Bilmedikleri bir dünyaya açılan gözler, meraklılar ve sürekli keşifte.. Yani seyahat, onlar için öyle büyük bir heyecan ki.. Mira, doğduğundan beri neredeyse her gün onu dışarı çıkardım. Hava soğuktu, sahil boştu ama ben Mira’yla yürüyüşteydim. Henüz 3 günlükken sokaklardaydık, 3 aylıkken kara attık. 🙂 Ve tüm bunları deneyimlerken çok mutluydu. 

Burada çok fazla detay var. Mesela bebeğiniz 6 aydan küçükse eminim her şey çok daha rahat olacaktır. Çünkü gündüz uykuları daha uzun ve ek gıdaya henüz başlamamış bir bebekten bahsediyoruz. Pandemi dolayısıyla biz bu kısmı değerlendiremedik. Bu yüzden çok üzgünüz. Eğer ki bebeğiniz 6 aydan küçük ve “nasıl olur?” diye düşünüyorsanız hiç durmayın. Yola çıkın.

6 aydan büyükse, daha hareketli bir bebek, bebek ihtiyaç çantanız dışında; yanınızda su, mama, ara öğünler taşıyacak ve yolda çocuğu yedirip içirmeye çalışacaksınız. Kolay değil ama bunun üstesinden gelemeyecek bir şey yok! 🙂

Stres yapmayın, siz ne kadar rahat olursanız, her şey o kadar kolay olur.

Bebeği Uçuş Gününe Hazırlayın

Bebeğinizi uçuş gününe hazırlayın ve bu geziye karşı heyecan duymasını sağlayın. Seyahat öncesi ona uçuştan, uçaklardan, gökyüzünden bol bol bahsedin. “Bebek ne anlayacak” demeyin, her şeyi anlıyorlar. Seyahat temalı, uçaklarla ve diğer taşıtlarla ilgili birçok kitap var. Bunlardan edinirseniz çok faydasını göreceğinize eminim.

Uçuş Süresi

Ebeveyn olarak uçuş sayınızı ve sürenizi kısa tutmak sizin elinizde ve bu hayatınızı baştan kolaylaştıracak. Aktarmalı uçuş demek kapalı alanda daha uzun süre kalmak demek. Ve bu sizin de tahmin edebileceğiniz gibi bebeğinizin öfke nöbeti geçirmesine sebep olabilir. Bu demek değil ki ille direkt uçuş yapacaksınız. Aktarmalı uçuş yapacaksanız uçuşlar arasında mola verebileceğiniz ekstra zaman planlayın. Yani uçaktan inip yarım saat içinde diğer uçağa yetişmeye çalışmak zaten zorken bir de bebekle bunu yapmak. Havaalanında bir bebek, bebek çantası, araba koltuğu ve diğer seyahat gereçleriyle koşmak istemezsiniz. Yapmayın annem. 🙂 Bebeğin bezini değiştirmek yürümeye başladıysa bir süre özgürce koşmasına izin vermek lazım bu yüzden en az 1,5 saat lazım, zamanı iyi planlayın.

Şekerleme zamanlarını önemseyin..

Ebeveyn olarak hayatta günlük aktivitelerimizin bebeğimizin şekerleme zamanları etrafında döndüğünün farkındayız değil mi? İster uzun uçuş olsun ister kısa, bebeğinizin şekerleme rutinine bağlı kalmak çok önemlidir. “Unutmayın! Yorgun ve huysuz bir bebek hiç kimse için eğlenceli değildir. Emzirdiniz ya da formül mamayla beslediniz, bebeğinizin maksimum ayakta kalma süresi doldu ve uyku belirtileri başladıysa hiç durmayın uyuması lazım..

“Uçağınızı bebeğinizin uyku saatine göre ayarlayın” klişesini bir kenara bırakın

Hani hep önerir ya InstaMomlar; “Uçağınızı bebeğinizin uyku saatine göre planlayın.” Oldu canım. 🙂 Kimse kusura bakmasın bunlar fake. Önemli olan bebeğin size hem ayak uydurması hem de ihtiyaçlarının karşılanıyor olması. Uykusu gelen ve ihtiyaçları karşılanan bebek yolda da uyur. Jetlag mevzusu var evet ama seyahat günü isterseniz siz sabah uyanış saatine bilet alın yine o çocuğun dengesi şaşacaktır. 2. gün her şey düzelecek merak etmeyin. Bunları kafaya takarsanız seyahat zehir olur. Her zaman bebeğinizin uyku saatine göre uçuşunuzu denk getiremezsiniz. Eğer bu dengeyi sağlıklı kurarsanız sorun yaşamazsınız. Sonuçta bebeğinizi sizden iyi kimse tanıyamaz ve onun uyku saatinin geldiğini sizden iyi kimse bilemez. Elinizden geleni yaparsınız ama kusura bakmayın, indirimli bir bilet varken “ay boşver tam sabah uyanış saatinde yola çıkalım” diyip 1000 TL fazla verecek de değilim.

Uçuş Çantanızı İyi Düzenleyin..

Uçuşta yanınızda bulunacak çantayı çok iyi düzenleyin. Ben Kanken kullandım. Çantamın içerisinde bakım ürünleri, oyuncaklar, atıştırmalıklar dışında bir tek cüzdanım, telefonum ve dudak nemlendiricim vardı.. Gereksiz bir ürün varsa lütfen o çantaya koymayın. Bebeğinize yedek body, üst-alt alacaksınız pek tabii ama kendinizi de düşünün ve ne olur ne olmaz 1 tişört ve tayt alın. Yol bu ne olacağı hiç belli olmaz. Üstünüze kusabilir, kakası patlayabilir.

Güvenlikten geçer geçmez ilk işiniz bagaj teslimi!

İlk işiniz bagajı teslim edip yükten kurtulmak olsun. Bu sırada bebek arabası için de barkod verilecek. Bagajınız yoksa bile check in kontuarına gidip “bebek arabamız var” demeniz gerekiyor.

Uçuşunuzdan önce havaalanı tuvaletini ziyaret edin

E tabii ki uçağa kuru bezli bir çocukla binmek istersiniz değil mi? Baştan sona zaman ve planlama çok önemli. Bu nedenle uçağa binmeden önce son bir kez havaalanı tuvaletine uğrayın. Aynı şekilde lazımlık eğitimi alan ve yürümeye başlayan çocukla seyahat ediyorsanız, elbette son bir lazımlık molası da isteyeceksiniz. Bu sayede ebeveyn olarak bir nebze daha rahat olacaksınız. Yanınızda serum fizyoloji de alın ve uçağa binmeden evvel muhakkak minnak burun deliklerine damlatın. Bu sayede uçakta burun tıkanıklığı yaşamayacak, çok daha rahat nefes alacaktır. Havalimanında bebek bakım odası yoksa bekleme koltukları değil, bebek arabanızı kullanın. Bebek arabanızı kuytu köşeye çekip yatırın, bebek bakım örtünüzü serin oldu bitti. Bebeğiniz kalabalıkta herkesin gözü önünde altının değiştirilmesinden hoşnut olmaz değil mi?

Uçağa erken binmeli miyim?

Uçağa erken binmek ya da binmemek işte bütün mesela bu. Bebeğiniz 1 yaşından küçükse tabii ki ilk siz binin. Eğer bebeğiniz 1 yaşını geçti ve yürümeye hevesli ise uçağa ilk binmeniz onların vahşi enerjisini daracık bir alana sıkıştırmaya çalışmanız demek.

Sling ya da kanguru kullanın!

Allahım bu nasıl muhteşem bir buluş. Tüm ebeveynleri mutluluğa koşturan cinsten. Evet bu kadar kurtarıcı kendisi. Bebek arabasını körükte teslim ederken hop kanguruya geçin. Ya da havaalanında bebek arabasında durmamak için tepinen bebeğinizi kucağınızda anında sakinleştirin. Unutmayın daha önce hiç görmediği bir kalabalığa giriyor ve endişeleniyor. Ona sıkı sıkıya sarılmalı. Hiç bilmediği bu ortamda sizin sıcaklığınız ve kalp atışlarınızı hissedip güçlü hissetsin. Ayrıca kendisi muhteşem bir güvenlik kemeri görevi görüyor. Maalesef uçaktaki bebek kemeri bizi çok zorladı. 6 adna büyük bir bebeği ona bağlamak çok zor, onu o şekilde tutmak ise imkansız gibi. Bir de bağlı olan bebeğin isyanını katalım. Resmen çocuk zırıl zırıl ağlasın diye takılıyor sanki.. Bu yüzden %100 yanınızda sling ya da kanguru olsun. Direkt onu bağlarsanız kemer takmak zorunda kalmazsınız. Bence zaten daha güvenli. Diğer türlü kafasını cama, koltuğa çarpıyor…

Bebek arabasını uçağın kapısında görevliye bırakın, keyfinize bakın!

Çoğu hava yolu şirketi, bebek arabaları ve araba koltukları gibi hacimli bebek eşyalarına ek ücret ödemenizi istemez. Bebek arabanızı uçağın kapısında KATLAYIP TESLİM EDECEĞİNİZİ unutmayın. Peki nereden mi teslim alacaksınız bunu muhakkak kapı görevlilerine sorup öğrenmeniz gerekiyor.

Uçağınız körüğe yanaştıysa genellikle orada beklemeniz gerekecektir. Körüğe yanaşmadıysa uçaktan iner inmez bebek arabaları aprona bırakılır. Yerden teslim almanız gerekiyor. Yooksa YANDINIZ. Artık bagajlarla mı gelir tüm bagajlar bittikten sonra mı gelir allah bilir.

İsterseniz; uçacağınız havayolu şirketinin danışmasına uğrayıp bebek arabası poşeti de temin edebilirsiniz. THY bu poşetleri ücretsiz veriyor. Ama Pegasus böyle değil, bunun için ek ücret istiyor ve hatta uçacağınız destinasyona göre değişkenlik gösteriyor bilginize…

Bebek İhtiyaçlarını İki Katına Çıkarın

Yol bu ne olacağı hiç belli olmaz değil mi? Uçağa ihtiyacınız olacağını düşündüğünüzün iki katı kadar mama, bebek bezi, biberon, bebek maması ve atıştırmalık getirmeyi ihmal etmeyin. Uçağınız rötar yapabilir ya da iptal olursa bana teşekkür edeceksiniz. 🙂

Uçustan hemen önce mama yedirmeyin!

Bebeğiniz ek gıdaya geçtiyse ve uçuş saatiniz herhangi bir öğüne denk gelecekse ona göre ayarlama yapın. Öğününü uçuştan en az 1 saat önce yemiş olsun. Uçağa koşturmacada hoplama zıplama midesi bulanabilir.

Kulaklarını basınçtan koruyun..

Uçağın kalkış esnasında emzirin, formül mama ile besleyin ya da emzik kullanmasını sağlayın. Bu bebeklerin kabin basıncındaki değişime uyum sağlamasına yardımcı olduğu için yüz yıllardır uygulanan, ebeveynlerin vazgeçilmez hareketidir. Bu sayede uyuma ihtimali de %100!

Uçakta yanınıza getireceğiniz oyuncak işlevsel olsun!

Ne de olsa o daha bir bebek, bizim gibi bir derginin, iyi bir kitabın veya aksiyon filminin keyfini çıkaramıyor… Tüm uçuşunuzu bebeğinizi veya yeni yürümeye başlayan çocuğunuzu zaptetmekle geçirebilirsiniz. Bu yüzden doğru oyuncak ya da kitap çok önemli. Biz daha önce hiç vermediğimiz bir oyuncağı en zor zamanda hop ortaya çıkarınca her şey süt liman.. Yanınıza alacağınız oyuncak işlevsel ve aktivite dolu olmalı. Eğer bu konuda bir fikriniz yoksa önerim Montessori kitap olacaktır. Bizim hayatımızı kurtardı ayrıca çok da keyifli. Onun oyununa eşlik ediyorsunuz bir süre sonra zaten uçağın havalanması, uğultu yorgun düşüp uyuyacak… Sonuç olarak, elinizden gelen her şeyi kullanarak o bebeği uçakta mutlu etmeniz gerekiyor! 

Bonus: Bebeğiniz ağlayabilir, ya da katılabilir. Bu davranışı için diğer yolculardan özür dilemenize gerek yoktur.

Unutmayın! Nasıl tepki vereceğiniz, gelecekteki uçuşları etkileyecek..

Bebeğiniz katıldı, sakinleşemedi diyelim çıldırırsanız, tepkilerinize dikkat edin, mutsuz ve olumsuz durmayın. Çünkü bebeğiniz bu uçak yolculuğunu anne veya babasının üzgün olmasıyla ilişkilendirecektir. Emin olun bu şekilde bir sonraki uçuşunuz çok daha rahat geçecektir.

Unutmayın, çoğu yolcu ebeveyn ve/veya büyükanne ve büyükbabadır. Daha önce sizin yaşadıklarınızı yaşadılar ve empati kurabilirler.