Adana’ya nasıl giderim? 

Tren ya da arabayla çileye dönüşeceğini ve çalışan insanız vaktimiz değerli diye düşünerekten uçakla tabikide! En rahat, en konforlu yolu bu. 1 saat 30 dakikada iniyorsun Adana Şakirpaşa Havaalanına.

Uçuş süresi; havayolu şirketi, aktarmalı veya direkt doğrudan uçuş, hava koşulları (güneşli, yağmurlu, sisli), havaalanı pist durumu, uçuş yoğunluğu gibi faktörlere göre değişkenlik gösterebiliyor. Havaalanından şehir merkezi de epi topu 10 dakika sürüyor. Eee daha ne olsun!

Tamam şimdi şu anlattıklarımı görüp “Ya Adana’ya gidelim bu hafta. Hadi bilet alalım hemen!” derseniz DI DIIITT! OLMAZ.  Çünkü son dakika uygun bilet bulma ihtimaliniz %25 . Bulduysan hiç durma. 🙂

İndirimi kovalayacaksın. Kovalamıyorsan da beni takipte kal. 🙂

Havaalanından Şehre Ulaşım

Rahatlıkla taksiye binebilirsiniz. Maksimum 20 TL ödersiniz.

Ama yok derseniz: Adana Şakirpaşa Havalimanı’ndan yapılan otobüs hizmetleri; 135, 159, 250 ve 252 numaralı otobüslere binebilirsiniz. Bu otobüsler, Adana Havaalanı’nın hemen dışındaki duraklardan hareket etmektedir.

Şehir içi ulaşım 

Açıkcası biz yürümeyi tercih ederiz tabi her yer birbirine yakın sayılır. Hem daha verimli oluyor. Ama 1 2 nokta var hava da sıcaksa yürümeye değmez. Şehir içi ulaşım için, otobüs ya da minübüsleri rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Konaklama Seçenekleri

Adana yeni ve eski Adana olarak ayrılıyor. Şehrin kuzeyinde kalan kısım Yeni Adana olarak geçiyor.  Her bütçeye, her zevke ve tarza uygun bir otel bulabilmek mümkün ama şehir merkezinde kalmanızı öneririm.

Şehir merkezinde bulunan bir otel sizlere büyük avantaj sağlayacaktır. Böylece her yere kolaylıkla gidip gelmenin avantajını ve rahatlığını yaşayacaksınız. Hatta araç kullanmaya bile ihtiyacınız çok fazla olmayacaktır.

Ben nerede kaldım? 

Adana’ya ikinci gidişim olduğundan dolayı, bir önce ki seyahatimden aklıma ‘’Sheraton Adana’’ kazınmıştı. Hatta Seyhan kenarında gezinirken ‘’of  keşke burada kalsaydık da şu manzaraya uyansaydım.’’ demiştim. Hem eşimin doğum günü hem de manzara olarak oldukça iddialı gözüktüğü için bu sefer tercihimi Sheraton’dan yana kullandım.

E tabi burada konaklamak lüks sınıfa giriyor. Ben uçak biletimi 6 ay evvel alıp ucuza getirmenin rahatlığıyla koydum kafama burada kalacağım. E tamam kalalım ama ne kadar uyguna getirirsem kar.

Otelin gecelik fiyatlarına bakıyorum her sitede farklı arkadaş. Ne yapcam ben? Vakit zaten herkesin de olduğu gibi benim için de mücevherden kıymetli. Tek tek otel rezervasyon sitelerinde mi gezeyim. Onları mı kıyaslayayım? Neyse ki trivago var. Yazıyorsun gönlündeki oteli sana şıp diye en ucuz hangi sitede gösteriyor.  O çok beğendiğin otelin gecelik fiyatlarının farklı sitelerde ne kadar olduğunu da sıralıyor. Daha ne olsun. Hemen oteli mi arattım ve  o aklıma kazınan otelimi en ideal fiyata buldum!

Trivago nedir ne değildir diye soracak olursanız eğer, sizi buraya alalım…

Kapmışım güzel otelim Sheraton Adana’yı! Seyhan nehrinin turkuazı, ve Adana’nın sonsuz yeşil tonları el ele verip gönlümü altüst ediyor. Penceremi açınca içime çektiğim portakal çiçeği kokusu “çok şanslıyım!” dedirtiyor.

Sheraton Adana’yı tercih ettiğim için son derece memnun kaldım,  Otelin çalışanları, ilgisi ve hizmetiyle 10 üzerinden 10 puan!  Odaları son derece konforlu ve son derece rahat. Benim tercihim deluxe oda oldu. En ufak detaya kadar her şey düşünülmüş. Laf aramızda bu kadar memnun kalacağımı da düşünmüyordum.

Bu otelin bir diğer güzel yanı ise, tüm odaları nefis Seyhan nehri manzarasına sahip. Yani ‘acaba o odayı alırsam manzaram olacak mı?’’ derdi yok!

ADANA’DA GEZİLECEK YERLER

Taşköprü

Adana’daki en şahane manzaralardan biri de burasıdır efendim. Seyhan ve Yüreğir’i birbirine bağlayan bu köprünün geçmişinin Roma İmparatorluğuna dayanıyor olduğunu biliyor muydunuz? Evet yanlış duymadınız Taşköprü, Romalılar tarafında 2. yy’da inşa edildi.

E şurada bir foto çekilmek bu anı ölümsüzleştirmek lazım!

Dilberler Sekisi 

Seyhan Nehri kıyısında yer alan bir yürüyüş yolu. Hem bisiklet, hem de yürüyüş yolları ayrı olarak bulunur ve biraz nefes alıp yürüyüş yapmak için Adana’daki en güzel tercihlerden birisidir.

Adana Sallanan Köprü 

Sanırsın Avrupadayız. Ama burası Adana Merkez Park’ta konumlanan Sallanan Köprü. Seyhan Nehri üzerinde kurulu, yalnızca yayalara özgü bir asma köprü ama manzarası şahane!

Adana Merkez Park 

Ben böyle devasa park görmedim. Her yer yeşil her yer ferah her yer tertemiz. Sabancı Camisi’nden çıktıktan sonra hemen yan tarafında bulunan bu parkta bir tur atmayı ihmal etmeyin. Gidersen de İstanbul’da hasret kaldığımız temiz havayı içine doya doya çek!

Seyhan Nehri’nin 2 yakasında fıskiyeli uzun havuzları ve geniş çimenlikleriyle Türkiye’nin en büyük ve en güzel parklarından birisi.

“O da ne!” diyorum ve nehrin kenarına doğru yaklaşıyorum, gençler kanoya biniyor. 🙂 Adana her şeyiyle beni mest ediyor işte. Oldukça büyük bir alanda farklı şekilde tasarlanmış olan park, Avrupai yapısı ile ülkemizdeki bir çok parka 1000 basar.

Adana Merkez Sabancı Camii

Son dönem eserlerinden birisi olsa da camiyi özel kılan şey Ortadoğu’nun en büyük camisi olmasıdır. 6 minaresi vardır ve minareleri yaklaşık 99 metredir. Rahmetli iş adamı Sakıp Sabancı’nın hayratıdır.

Kazancılar Çarşısı 

İstanbul için Kapalı Çarşı ne demekse Adana için de Kazancılar Çarşısı eşdeğerdir. Mutlaka gezilmesi gereken ve dönerken hediyelik 1-2 şey bakabileceğiniz güzel bir çarşı.

Adana’ya özgü el emeği halı, kilim satın alabilirsiniz. Yok daha uygun bir şeyler bakıyorum diyorsanız envai çeşit süs eşyası (bakır tava, cezve) ve yiyecek bulabilirsiniz.

Adana Arkeoloji Müzesi 

Türkiye’nin en eski 10 arkeoloji müzesinden biri olduğunu baştan söyleyeyim. Buna rağmen içerisi oldukça modern döşenmiş. Müze sevmeyene bile sevdirir. Çünkü öyle merak uyandırıcı şekilde düzenlenmiş.

Binlerce yıllık geçmişin izlerini taşıyan bu müzeyi çok beğeneceğinize eminim! Şöyle bir bakalım diye girip içeride 1,5 saat gezdiğimize şaşıp kaldık.

Adana ve Çukurova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği hayretle gezeceğiniz bir müze.

Hitit dönemine ait envai çeşit kalıntılar, neolitik çağa ait damgalar, kil hamur tabletler, milattan önceki dönemlerde parfüm şişeleri, kadınların kullandığı kolye ve küpeler, içki içilen kaplar, Seyhan Baraj Gölü’nün yapılması ile sular altında kalan yılan saçlı medusa kabartmalı mezar, bir insan boyutundaki bronz Karataş heykeli, Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait mezar taşları var.

Büyük Saat 

32 metre uzunluğu ile Türkiye’nin en büyük saat kulesidir. Çarşı kısmında bulunduğu için saat görüldükten sonra Adana sokaklarında uzun uzun gezilebilir.

Yağ Camii

Çarşının tam da ortasına konumlanan bu camii görkemli kapısıyla, kilise asıllı yapısıyla, şadırvan olarak kullanılan mahzeniyle ilginizi çekecektir. Ulu Camii ve Büyüksaat’e yürüme mesafesindedir. Bunların hepsini tek seferde gezebilirsiniz.

Atatürk Evi Müzesi 

Atatürk adı geçiyorsa o müze ziyaret edilir. Es falan geçilmez arkadaş! Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılında Adana’ya geldiği zaman misafir edildiği Suphi Paşa Evi, Atatürk’ün 100. doğum yılı dolayısıyle, 1981 yılında Atatürk Evi Müzesi Olarak düzenlenmiştir.

Adana Sinema Müzesi 

Şöyle bir Yeşilçam havası almaya ne dersiniz?

Atatürk Köşkü’nün yanında güzel restore edilmiş bir binada ücretsiz gezebileceğiniz bir müze. Adana’nın sinema ve sanat dünyasına kazandırdığı pek çok ünlü ismin fotoğrafları ve kişisel eşyalarının bulunuyor.

Adana Etnografya Müzesi 

Adana’nın Kuruköprü semtinde olan müze de, Çukurova’da yaşayan Türkmen aşiretlerine ait etnografik eserler ile islami taş eserler sergileniyor.

Adana gezmekle bitmez. 2 günlük gezime sığdırabildiklerim bu kadar ama mutlaka görmeniz gereken yerler arasında Ramazanoğlu Kalesi, Anavarza Kalesi, Bebekli Kilise de bulunuyor.

Salmanbeyli Köyü

Adana’da beni en çok mutlu eden şeylerden biri de burada geçirdiğim gün oldu. Amsterdam’ın köylerinden sonra biraz değişik oldu belki ama asıl özlemini duyduğum şeyi; samimiyeti, sevgiyi, aslında ne kadar da yorucu bir hayatta boş şeylere üzülüp, kahrolduğumuzu düşündüm.

Yol boyunca inek sürüleri, tarla çalışanlarının çadırdan bozma evleri, ayağı cıbıl yola koşarak bize el sallayan ufacık güler yüzlü çocukları. İşte bunların hepsi gerçek hayat. Öyle bir tablo ki hafızamdan asla silinmez.

Şimdi gelelim önemli kısıma. 🙂 Bu Salmanbeyli köyünü herkes bilmez. Adana’lı olup gitmeyen dahi çokca vardır. Salmanbeyli köyünde yaşayan kadınların yaptığı yöresel Adana lezzetlerini ilk olarak İstanbul’da düzenlenen tanıtım yemeğinde tatmıştım. Koca koca kucaklanası, elleri öpülesi güzel kadınlar.

Kınalı Eller, Salmanbeyli Kadın Kalkınma Kooperatifi Başkanı, ziraat mühendisi Hüsniye Gül’ün kahvaltı daveti üzerine Salmanbeyli Köyü’ne uğramamam olmazdı.

İstanbul’daki yalancı köy kahvaltılarından sonra gözlerimi pörtleten bir sofra karşımda! İstanbul’da organik diye satın aldığım yumurtalar halt etmiş.

Tandırda pişen ekmeği ve böreği sıcak sıcak yemek nasıldır bilir misin? 3-5 kişi evet der de böylesini çoğu insan tatmamıştır.

Kadının her yerde, her işte maharetli ve güçlü olduğunu görmek gurur verici.

Adana’da farklı meslekten kadınların sosyal sorumluluk bilinciyle oluşturduğu ‘Kınalı Eller’ hareketi, kırsaldaki kadınların kalkınması için adeta umut olmuş durumda.

Seyhan Belediyesi’nin destekleriyle Salmanbeyli Kadın Kalkınma Kooperatifi tarafından yürütülen ‘Kınalı Eller’ projesiyle yöre kadınlarının ekonomik olarak güçlenmesine katkı sağlanıyor.