• 1984 anayasasıyla kısmi bölgesel özerklik verilmiş 20 bölgesinden biri olan Emilia Romagna’nın kalbi Bolonya!
  • Kızıl şehir olarak bilinmesinin sebebi:Kırmızı mimariden dolayı değil, 2. Dünya Savaşı döneminde, Mussolini iktidarında İtalya fasitleşmişken, Bolonya komünist ve sosyalist bir tutum sergilediği için.
  • Tam bir PORTİCO şehri: Şehrin her yeri Porticos yani revaklarla dolu. 
  • 13. Yüzyıl’da Avrupa’nın Cordoba, Paris, Venedik, Floransa, Milano’dan sonra 6. büyük şehri.
  • Dünyanın en eski üniversitesi burada ve şu an tam manasıyla öğrenci şehri.
  • Eğitimli, şişman ve kırmızı! Bu 3 kelime şehrin bir özeti olabilir.

La Dotta (bilmiş) – Dünyada kurulduğundan beri hala varlığını sürdüren en eski üniversite burada. La Grassa (yağlı, şişman) – Öylesine güzeldir ki yemekleri!  La Rossa (kırmızı) – Şehrin rengidir!

  • Aperetivo: Akşam yemeğinden hemen önce, düşük alkollü bir içecek (Spritz, Vermut orijini, Campari, Crodino) ve içeceğinize eşlik eden ufak lezzetler.

Bologna, meine Stadt! (Bolonya benim şehrim!)

Bu şarkıyı belki çoğunuz biliyordur ama ben Bolonya seyahatimde keşfettim. Eğer sen de Bolonya için hazırlanıyorsan biraz dinlemeye ne dersin!

spotify:track:0pXN3MXGemL7dmLuLtAk7z

İlginç bir şekilde sokaklarında gezinirken dans edesiniz geliyor. Bolonya bizim en keyif aldığımız İtalya şehri oldu. Seni yormuyor bir kere, diğer turistik şehirleri elinin tersiyle ittirecek cinsten içine alıyor. Yalansa yalan diyin canım!

Tamam kabul. Roma’ya aşık olursun ama Bolonya’yla iş ciddiye biner, aşkın karşılıklıdır ve kimbilir belki de evlenirsin! 😀

BOLONYA’YA NE ZAMAN GİDİLİR?

Bolonya, 4 mevsimi yaşayan bir şehir. Her mevsim güzel olacağını düşünüyoruz. Kışları da öyle deli soğuk geçmiyor zaten. O yüzden uygun bilet hangi tarihe denk geliyorsa kaçırmayın.

Ilıman iklime sahip olduğu için çok dert edip düşünecek bir şey yok. Biz Şubat ortasında gittik. Şansımıza güneş tam tepedeydi gündüzleri 15-16 derece geceleri 8-10 derece kuru bir soğuk. Kış aylarında yağış riski olmasının sizi çok etkileyeceğini sanmıyoruz. Çünkü şehirde revaklar ön planda. (Üstü kapalı kaldırım diyelim) Onlar sayesinde Bolonya halkı şemsiye dahi kullanmaz.

Yaz aylarında şehir daha da boşalır. Üniversite şehri olduğundan mütevellit öğrenciler yazlıklarına gider. Ana meydan Piazza Maggiore’de yazlık sinema kurulur.

Biraz şansınıza bağlı olsa da gitmeyi düşündüğünüz tarihlerde Bolonya Hava Tahminleri konusunda biraz araştırma yapmanız, sizlerin seyahatinizde daha keyifli anlar geçirmenizi sağlayacaktır.

BOLONYA MALİYETLERİ:

İtalya’nın en uygun şehirlerinden birisi olduğu için onu çok sevin! Her bütçenin kral-kraliçeler gibi yiyip içeceği bir güzergah burası.

Birazdan vereceğim fiyatlar 2019 Şubat ayına aittir:

  • Ulaşım: Başka şehirlere geçmeyecekseniz ulaşım aracına pek bir ihtiyacınız yok minnak bir şehir. Ama illa kullanacaksanız otobüsler var. Otobüs bileti: 1,30 euro
  • Yiyecek: Tipik bir öğle yemeği menüsü 7 ila 9 euro arasında. Akşam yemeği için, şaraplar da dahil olmak üzere, fiyatlar tek kişilik tam bir akşam yemeği için 10-15 euro.
  • Su: Yerel süpermarketlerde 0,50 euro’ya büyük bir su şişesi (1 L) bulunur.
  • Bira: Yine süpermarketlerde 1-2 euro’ya bütün biralar sizin!
  • Şarap: Süpermarketlerde 1-4 euro’ya en güzel şaraplar sizi bekliyor. Restoranlarda ise ev yapımı olanlar efsane. 1 litrelik şaraba 7-8 euro ödersiniz. Yarım litrelik şaraba 3-4 euro!

(Restoran ve cafelerde şarap ucuz, su gibi içiliyor ama bira genel olarak pahalı )

  • Giriş ücretleri : Lizbon’daki ana turistik yerler; Panaromik şehir manzarası için  Bolonya Kuleleri Due Torri’ye tırmanma 5 euro, Anotomik Tiyatro’ya giriş 3 euro.

BOLONYA’YA NASIL GİDİLİR?

İstanbul’dan direkt uçuşlarla 2 – 2,5 saatte Bolonya’ya gidilir. Uçak biletinizi, diğer İtalya şehirlerine göre daha uygun fiyata bulacağınıza eminim.

BOLONYA’DA KAÇ GÜN KALINIR?

Pıt pıt nokta atışlarla gezilen, mini kızıl şehir, tam bir hafta sonu güzergahı diyebiliriz. Ama siz “Yarım günde gezilir” diyen bilogırlara kanmayın. Onlar öyle yapsın boşverin. Şehrin keyfini çıkarmak için bizim gibi yapın 3 tam gün yemeli-içmeli süper bir seyahat sizi bekliyor.

Yakınında farklı yerler de görmek isterseniz 4 ya da 5 gün yapın. Trenle Parma’ya yarım saat; Venedik’e 1,5 saat mesafede.

BOLONYA’DA NEREDE KALINIR?

35.jpg

Zaten minnok şehir o yüzden konaklayacağınız yerler de belirli. Piazza Maggiore’ye yakın bir yer seçmaniz yeterli.

Bolonya’da daha yerlisi gibi geçirebileceğimiz 3-4 gün için, ilk önce Airbnb’yi bir tarayalım dedik.

Şansımıza da ilk kez deneyimlediğimiz ‘Airbnb Plus’ evi denk geldi. 

Airbnb Plus nedir diye soracak olursanız. İster özel odada olun, ister tüm ev olsun, her Airbnb Plus evi benzersiz, dikkatlice tasarlanmış ve standart olanaklara sahip bir evdir. Airbnb Plus ev sahipleri Süper Ev Sahibi düzeyinde misafirperverlik sunar. Yüksek puanlı (4,8+), güvenilirdirler ve mükemmel bir konaklama sunma konusunda kararlıdırlar. Bakımlı, konforlu şahane evlerdir. Onları kaçırmayın!

Airbnb nedir? Nasıl kullanılır?

Her şeyi tastamam, tertemiz! Seçtiğimiz tarihlerde boş görünce, sürekli Instagram’da bahsettiğim indirim kodlarını da kullanarak yarı fiyatına evimizi kiralamış olduk.

Bu detayları geçeyim, evin konumu süper ötesi! Bu ev Rizzoli caddesi’nde yer alıyor. Ama şunu belirtmeliyim ki 2 kişinin kalacağı büyüklükte. 

Via Piella caddesindeki evimizin devamında o çok meşhur ‘Venedik Penceresi’ var. Eve 5 dakika yürüme mesafesinde ise şehrin en lokal restoranı Osteria dell’Orsa. Bi 5 dakika daha yürürsen Asinelli ve Garisenda kulesindesin. 🙂 Bu liste böyle uzar gider. Her yer elinizin altında. Size sadece keyfini çıkarmak kalıyor.

Bolonya’daki Airbnb Plus evimize bakmak için tıkla!

HAVAALANINDAN ŞEHRE ULAŞIM

AeroBus: Sanırım havaalanından şehre ulaşımda en pratik şehir Bolonya olacak. Havaalanı çıkışında yer alan otomatlardan ya da AeroBus otobüsü içinde şöförden alacağınız kişibaşı 6 euro değerindeki biletlerle yarım saatte Bolonya Merkezdesiniz. (Bu bileti internetten de satın alabilirsiniz.)

  • Her 11 dakikada bir hareket eder. Sadece “Ospedale Maggiore” ve “Pontelungo” duraklarında inebilirsiniz.

Buradan hangi saatler içerisinde çalıştığına,  göz atabilirsiniz: https://aerobus.bo.it/en

Taksi: Bir de taksi seçeneği var kalabalıksanız ya da çok eşyanız varsa belki kullanmak istersiniz. (Her bagaj başına da 0.50 € ekstra aldıklarını unutmayın.)

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Ayaklara kuvvet canlarım, ufacık şehir be ya !

Minnak bir şehir olduğu için metro hattı yok. Neyse efendim illa da ben yürümem derseniz otobüsleri kullanabilirsiniz. Ama akşam geç saatlerde hizmet vermediklerini bilin.

Otobüs bilet fiyatı: 1,30 euro ve 75 dakika boyunca geçerli. Günlük bilet alırsanız onun ücreti: 5 euro

İpucu: Verona ve Floransa’ya da ulaşım için tren kullanabilirsiniz. Via dell’Indipendenza sokağının bittiği yere konumlanmış tren istasyonundan (Stazione di Bologna Centrale) bindiğiniz trenle Bologna’nın uzak ve yakın çevresine yolculuk yapmanız mümkün.

Bunun yanı sıra Bologna’nın yakın çevresi Rimini, Modena, Ravenna gibi şehirleri de ziyaret etmek isteyenler günün her saati düzenlenen seferlerden yararlanabilir. 

BOLOGNA WELCOME CARD:

2 çeşit olarak karşınızda biri 25 euro biri 40 euro.

Biz tercih etmedik çünkü Noyan’ı müze müze gezdirmek zor e haksız sayılmaz da şehrin keyfini çıkarmak için böyle olmak zorunda! 2-3 müzeden fazla gezecekseniz almanız faydalı olacaktır. Çünkü genel olarak giriş ücretleri 5 euro.

İpucu: Meğer bu welcome card ile havaalanından şehre ulaşım için kullandığımız otobüslerde 2 seferlik kullanım sağlıyorMUŞ! Ya da bir ücretsiz bir şehir turu –  bir günlük sınırsız şehir içi otobüs bileti alma hakkınız var.

Bolognacard hakkında detaylı bilgi için tıkla!

25 Euro olan Bologna Welcome Card:

  • Museo Civico Archeologico
  • MAMbo
  • Palazzo Pepoli Campogrande – Pinacoteca di Bologna
  • Palazzo Fava
  • Pinacoteca Nazionale di Bologna müzeleri ve
  • Santa Maria della Vita Klisesine ücretsiz giriş.

40 Euro olan Bologna Welcome Card:   Yukarıdakilere ek olarak;  

  • Şehrin sembollerinden biri olan Asinelli kulesine ücretsiz giriş.
  • San Petronio Bazilikası’nın panoramik terasına ücretsiz giriş.
  • City Red Bus ile rehberli tur.
  • San Luca Sky Experience, kubbe terasına ücretsiz erişim.

BOLONYA’DA NERELERİ GEZELİM?

İtalya’ya giden birçok turistin gözardı ettiği bir şehir burası. Resmen mücevher! 

Venedik gibi güzel kanala, Pisa’ya benzer kuleye, Floransa kadar çarpıcı bir mimariye, Napoli gibi inanılmaz yemeklere ve Roma’daki Trevi olmasa da Neptün Çeşmesi’ne sahip kendisi.

Bolonya, kalabalık ve kargaşanın ötesinde otantik İtalya’yı yaşamak için harika bir şehir. Hadi başlayalım. Öncelikle göbekteyiz. Şehrin tam ortasında!

Piazza Maggiore:

Bologna’nın kalbidir burası. Her daim hareketli. Yazları açık hava sineması, alışveriş için standlar kurulur. Sokak santçıları dizi dizi konumlanır. Genellikle insanların gecelerini içerek, sohbet ederek ve eğlenerek geçirdikleri, şehrin en büyük meydanıdır.

Güzel meydanda, 16. yüzyıldan kalma Neptün Çeşmesi ve San Petronio Bazilikası, Halk kütüphanesi vardır.

İpucu: Burada bir panoramik fotoğraf çekilir.

Fontana di Nettuno / Neptün Çeşmesi:

16. Yüzyıl’da Mimar Tommaso Laureti ve heykeltıraş Giambologna tarafından inşa edilen Neptün Çeşmesi, 

Büyük çeşmenin ortasında, 4 metrelik Deniz Tanrısı Neptün’ün heykeli duruyor. Bu heykel Papa Pius IV’ün onuruna inşa edildi ve Katolik Kilisesi’nin gücünü göstermeyi amaçlıyordu.  Kilise tarafından yaptırılmış olmasına rağmen, anıtın biraz riskli olduğu düşünüldü. Heykeltraş Giambologna, Neptün’ün “erkeklik” boyutunu sınırlamak zorunda kaldı, ancak “ALIN LAN SİZE” der gibi imzasını da attı. Giambologna, heykele belli bir açıdan (POPİŞKONUN SAĞ TARAFINDAN) bakarken, Tanrı’nın baş parmağını “büyük dik bir penis” oluşturacak şekilde konumlandırdı. 

San Petronio Bazilikası: 

Piazza Maggiore’nin güneyindeki bu kilise ilk olarak 1300’lerde başlamış, ancak Roma’daki siyaset nedeniyle hiç bitmemiş. Dünyanın en büyük 5. bazilikasıdır. 

San Petronio Bazilikası’nın 22 şapelinden biri olan Cappella Bolognini, Dante’nin İlahi Komedyası’ndan esinlenen ressam Giovanni da Modena’nın ‘Cennet ve Cehennem’ adlı freskiyle Müslüman dünyasında olay yaratmıştır. Hz. Muhammed, bu freskte sağ üst köşede zebani tarafından yenen kişi olarak tasvir edilmiş. Altında “Mahomato” yazan. Bu şapele giriş ücreti 3 eurodur.

Dipnot: San Petronio Bazilikası’nın kubbelerinden birinde yer alan Ortaçağ Cehennemi (Mahomato Nell’Inferno Medievale) adlı 15. Yüzyıl yapımı freskte; Hz. Muhammed zebani tarafından yenen kişi olarak tasvir edilmiş. Ortaçağ Hristiyanlarının İslam’a bakış açısını göstermesi açısından fikir veren eser 2001’de İslam dünyasından tepki görmüş, freskin kazınması talep edilmiş. 2002 yılında ise radikal gruplarca yakılmak istenmiş.

Le Due Torre:

Pisa çok ünlü olabilir, ancak Bologna’nın kendine has eğik kulesi onu sollar. 12. Yüzyıl’da soylu aileler zenginlik göstergesi olarak en yüksek yapıları inşa etmek için yarışıyormuş. Bir zamanlar kentte yüzlerce kule varmış. Sayısı 200’ü bulan kulelerden günümüze 17 tane kalmış. Diğerleri ise yanlış şehir planlaması, depremler sonucu yerle bir olmuş.

Ama 2 tanesi şehrin ikonu!

Bugün en ünlüsü Garisenda ve Asinelli . 12. yüzyılda inşa edilen Torre Garisenda, Pisa’dan daha çarpıcı bir şekilde eğik durur ve Dante’nin İlahi Komedisinde bahsettiği kadar ünlüdür. 

Bir bulut geçerken, eğik olduğu yönden

Garisenda’ya bakan biri,

Nasıl ters yöne eğilmiş görürse kuleyi,

Öne eğilmesini beklerken,

Antheus da öyle göründü gözüme,

Başka bir yola sapmak geldi içimden.

Ama o, Lucifer’le Yahuda’yı yutan uçurumun dibine

İndirdi özenle;

Uzun süre eğik kalmadı,

Bir gemi direği gibi yeniden yukarı kalktı.

(Kulenin dibindeki bir plaketin üzerinde yazılı teklifi bulabilirsiniz.)

Torre Asinelli 90 metrede daha uzun ve tırmanılabilir. Giriş biletini online olarak alın. Bolonya’ya ‘La Rossa’ adını veren kırmızı çatılara kuşbakışı bakacaksınız. Asansör yok, 498 basamak olduğunu da unutma.

İpucu: Şehrin bir de batıl inancı var. Mezuniyetten önce Asinelli’ye tırmanan öğrenciler diploma alamazlarmış. 

Terrazza di San Petronio:

Efendim panoramik manzara için buraya çıkıyorsunuz. Bana kalırsa Asinelli’den daha iyi. 

Hem de 5 değil 3 euro! 🙂

İpucu: Biz gittiğimizde bina tadilat halindeydi. Ama bu tepeye çıkmanıza engel değil. Adamlar turistler mağdur olmasın demişler. İnşaat asansörüyle çıkıyorsunuz. Korkmayın sizden önce binlerce insan çıktı.

La Piccola Venezia:

Vakti zamanında Bolonya’nın altından birçok kanal akıyormuş. İpek yapımı ve buğday öğütmek için bu kanallardan akan suyun yarattığı enerji kullanılıyormuş. 

Via Piella:

Via Piella 18’de duvarda gizli bir kapak-pencere var. Burası da Venedik Penceresi olarak adlandırılıyor. Bu kapağı açtığınızda sanki Venedik’teymişcesine bir manzara çıkıyor karşınıza!

Ne yazık ki, bizim gittiğimiz zaman manzaranın tam olarak görülmesini engelleyen tadilatlar yapıyorlardı.

Basilica di Santa Stefano: 

Dışarıdan sadece bir klise gibi duruyor ama içerisinde; eskiden 7 şimdilerde ise 4 bağımsız kliseyi barındırıyor. Matruşka gibi iç içe yapılar. Büyük bir bahçe, dua odaları, müze, bahçeler, anıt mezarı ve kilitli kapılarıyla orta çağ hissiyatını yaşıyorsun. Benzersiz bir eser.

Giriş ücretsiz.

İpucu: Cumartesi ve Pazar günleri önündeki meydanda bit pazarı kuruluyor. 

Biblioteca Salaborsa:

Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş ve kentin en popüler meydanı Piazza Maggiore’ye bakan devasa bir kütüphane. 

Biblioteca Salaborsa, tarihi binada yer alan modern bir mekân. Yeraltı kalıntılarını, kütüphanedeki ana odanın zemindeki şeffaf cam levhalardan görebilirsiniz. Gerçekten çok etkileyici. 

2001 yılının aralık ayında açılışı yapılan kütüphane Bolonya’nın geniş bir kültür ve sanat alanı olarak kabul edilir. Burası kütüphanenin ortaçağı yaşatan atmosferinde solunan hava ve göz kamaştıran yapının içersinde bulunan sanat eserleriyle görülmeye değer bir kültür ve sanat merkezi haline dönüştürülmüştür. Bolonya’nın tam kalbinde konumlanmış Accursio Sarayı’nın (Palazzo d’Accussio) içinde bulunan bu ihtişamlı kütüphanenin çatısının orta kısmı vitraylarla süslenmiştir.

Eğer bir gezgin iseniz, zamanınızın tadını çıkartın ama buraya da uğrayın derim. 

Anatomical Theatre:

Bologna’da bulunan müzeler arasında görülmeye değer bir müze de Anatomi Müzesi’dir.

Bolonya Üniversitesi, Avrupa’nın en eski okulu. (1088’de kurulmuştur) ve bugün bile, Bologna’nın kafelerinde, meydanlarında ve restoranlarında genç lisans öğrencileriyle karşılaşacaksınız.

Hızlıca bakmak için uğrayın ve avlu tavanlarındaki fresklere hayran kalın.

Okula ait en önemli yapılardan biri de Archiginnasio. Bir zamanlar kentin kütüphanesini ve anatomik tiyatrosunu barındıran üniversitenin ana binasıydı.

Anatomi amfisi olarak inşa edilen bina 1907 yılında müze olarak faaliyete geçirildi. Bu müzede balmumundan yapılmış iç organlar sergilenir.

Palazzo dell’Archiginnasio’daki Diseksiyon Masasına bakınız.

Giriş: 3 euro

MAMbo: 

Modern ve deneysel sanat eserlerini barındırıyor. İçinde kalıcı sergiler var, en önemlisi ressam Giorgio Morandi’ye adanmış, yaşam ve resim tekniğinin çeşitli aşamaları gösterilir. Görsel deneylere ayrılmış bazı odalar da vardır.

San Luca Bazilikası:

Bologna merkezine yaklaşık 3.5 km uzaklıktadır. Orta İtalya’nın en güzel dini yapılarından da biridir. 

Aziz Luca’un tapınağı, Bolonya’daki en ünlü kiliselerden biridir ve şehir merkezinin güneybatısında ormanlık tepede konumlanır.

Ziyaret etmenin en iyi yolu, revaklarla kaplı çarşı boyunca yürümek. 666 adet kemer yolu (yaklaşık 3,8 km) hat boyunca uzanır. (Yanınıza su alın, bana da küfür etmeyin rica ediyorum. 🙂 Çıkıp çıkmamak size kalmış.)

Kilise, Meryem Ana’nın siyah simgesi ile ünlüdür, Aziz Luca tarafından boyandığı ve 12. Yüzyıl’da Orta Doğu’dan Bolonya’ya getirildiği söylenir. Kilisenin iç muhteşemdir ve ziyaret edebileceğiniz güzel bahçelere sahip.

İpucu: Dönüşte, kırmızı turist San Luca ekspres otobüsüne binerek daha kolay bir rotaya gidin. Sizi ana meydan Piazza Maggiore’ye geri bırakacak.

Galleria Cavour:

Şehrin ünlü alışveriş merkezi. Markaların hepsi lüks. Chanel, Prada, Armani, Tesla..

Pardon ya tuvalet var mıydı? diye bakınıp çıkıyoruz 😀 aakjhgdakj