İskandinav kültürünün tadına bakmak için en iyi tercihlerden biri Türkiye’den 3,5 saatte gidebileceğiniz Kopenhag! Küçük Denizkızı, Thumbelina, Prenses ve Bezelye gibi masallarıyla hafızalarımıza kazınan, 1805 doğumlu Hans Christian Andersen’in memleketi. Noyan’ın en merak ettiği yerlerden biriydi, ona en güzel doğum günü hediyesi de kuşkusuz bu olacaktı. Ya aşık olursun ya da hiç sevmezsin! Biz mi? “Delice bir sevda deliceee bir tutkuu buu!” Bir sanatçının, bir mimarın mutlaka görmesi yaşaması gereken bir şehir bir kere. Dünyanın en mutlu ülkesi Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag, geniş parkları ve şık mimarisi sayesinde Avrupa’nın en sıcak başkentlerinden biri. Kopenhag İskandinavya’nın kreması olsa da, şüphesiz Avrupa’nın en pahalı başkentlerinden de biri.

İskandinav kültürünün tadına bakmak için en iyi tercihlerden biri Türkiye’den 3,5 saatte gidebileceğiniz Kopenhag!

Küçük Denizkızı, Thumbelina, Prenses ve Bezelye gibi masallarıyla hafızalarımıza kazınan, 1805 doğumlu Hans Christian Andersen’in memleketi.

Noyan’ın en merak ettiği yerlerden biriydi, ona en güzel doğum günü hediyesi de kuşkusuz bu olacaktı.

Ya aşık olursun ya da hiç sevmezsin! Biz mi? “Delice bir sevda deliceee bir tutkuu buu!”

Bir sanatçının, bir mimarın mutlaka görmesi yaşaması gereken bir şehir bir kere.

Dünyanın en mutlu ülkesi Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag, geniş parkları ve şık mimarisi sayesinde Avrupa’nın en sıcak başkentlerinden biri.

Kopenhag İskandinavya’nın kreması olsa da, şüphesiz Avrupa’nın en pahalı başkentlerinden de biri. 

KOPENHAG’A NE ZAMAN GİDİLİR?

Ya ister yazın ister kışın gidin eminim çok seveceksiniz ama kışın özellikle soğuğun en sert geçtiği Aralık-Şubat aylarında burada uçabilirsiniz. Özellikle 60 kilo altındaysanız dikkat edelim temkinli davranalım efendim. Yoksa net uçarsınız. Ama uçak bileti ve konaklama açısından daha uyguna getirebilirsiniz. Bu nedenle kışın da hesap kitap yapan gezginler tarafından sıkça tercih ediliyor.

AAA bir de Noel dönemi var tabii! Mesela ünlü oyun parkı ‘Tivoli’ normalde kış aylarında kapalı olmasına rağmen, Noel’e istinaden kapılarını açıyor. Ama yine Noel dönemi Kopenhag’da fiyatlar zıplıyor. Uçak biletini aylar evvel alıp bizim gibi çok uyguna getirmiş olsanız bile otel, oda fiyatlarına dikkat edin. Erken rezervasyon sizi kurtarır. Ayrıca her gün yalnızca birkaç saat gün ışığı var, bu nedenle gezmek için zamanınız kısıtlı olacaktır.

Yaz aylarında; Körfez Akımından gelen sıcak hava nedeniyle İskandinav komşularından daha yumuşak bir iklime sahip. Yaz aylarında Kopenhag kaldırımları, kafeleri, festivalleri ve turistleriyle canlanıyor. Günler uzun, güneşli ve bulutsuzdur! Kopenhag’ı ziyaret etmek için en iyi mevsimdir.

Mayıs-eylül-ekim ayları, gezmek için en güzel dönemlerindendir. Valize ince ceket atmanız yeterli. Ama Ekim ayının başlarında gecelerin kısalmaya başladığını unutmayın! 

KOPENHAG’A NASIL GİDİLİR?

Türkiye’den Kopenhag’a direkt uçak seferleri ile ulaşabilirsiniz. Uçuş süresi ortalama 3 -3,5 saattir. İskandinavya’nın bu en yoğun havaalanı içinde yer alan üç terminalin birbirleri ile bağlantısı vardır. 

KOPENHAG’DA KAÇ GÜN KALINIR?

Öyle bir şehir ki resmen seni besliyor, büyütüyor, eğitiyor. Ufkunu açıyor, kafana bir şeyleri dank ettiriyor. Bu şehir için en az 4 gün ayırın. Daha azı ayıptır… 

Bir de Malmö’ye geçeyim derseniz siz 6 gün kalın ya!

KOPENHAG’DA NEREDE KALINIR? 

Genellikle oteller Indre By ve Vesterbro bölgesinde yer alıyor. Zaten dümdüz şehir. Bayır yok, yokuş yok. Sen pıtı pıtı yürü diye belediye çalışmış. Her yere zınk diye gidiveriyorsun. Bu yüzden sorun da yaşamayacağınıza garanti veriyorum. Şimdiden ayakalrınıza sağlık efendim.

BEN NEREDE KALDIM?

Ben sanırım Türk mahallesinde kaldım ZAAAAA! :d Yok yok şaka yapıyorum. Vesterbro bölgesinde Valdemarsgade caddesinde bulunan bir Airbnb evinde kaldık.

Ama köşede Türk Marketi vardı. Hatta Airbnb evimizin anahtarı ev sahibimiz yok diye markete bırakıldığından onlara da bir “Selamun Aleyküm!” dedik. Sokağımızın bir diğer başında ise Sankt Matthaus Kilisesi vardı. Bunu niye dedim bilmiyorum ama. 

Sonuç olarak konumu oldukça iyiydi. Eve 5 dakika yürüme mesafesinde şehrin en ucuz marketi Netto vardı, şehir merkezine 10 dakika yürüyünce hoop varıyorduk.

HAVAALANINDAN ŞEHRE ULAŞIM

Pasaport kontrolden çıktın, mutlusun. Çünkü öyle kolay geçmek yok. En azından en çok sorgulayan ülkelerden biri olduğunu bilin. Hele ki tek başınıza bir erkekseniz. O sorgu daha da uzuyor. Biz sıradayken rahat yarım saat bekledik. Neyse ki şu memura mı gidelim bu memura mı derken tatlı bir kadın çıktı. Noyan’ın doğumgünü için geldiğimizi, söyleyip iyi ki doğdun deyip şaak diye damgayı vurmasıyla biz pıt diye geçiyoruz!

“Heyt be seni yenicem Kopenhag! “

Havaalanından şehre ulaşım için metro, otobüs ya da taksi kullanabilirsiniz.

Metro

Neyse efendim pasaport çıkışından sonra yürüyen merdivenden aşağı iniyorsunuz, otomatik kapıdan geçiyorsunuz ve bagajınız varsa teslim aldıktan sonra dümdüz devam ediyorsunuz. Heh işte metro işareti! Tabelaları takip ederken metro bileti için bilet alacağınız, DSB otomatlarını göreceksiniz. Yan yana 15 tane otomat var, İngilizce seçeneğine dokunup, pıt pıt işleminizi halledin. Gideceğiniz bölgeye göre seçiminizi yapın, kişi sayısını belirleyip ödemeyi yapın. Size yardımcı olacak görevli tatlış kızlar da hemen oracıkta olacak. 

Bu arada biz kredi kartıyla satın aldık. Bu aşamaya kadar hiç para bozdurmadık. Eğer siz bozdurmak istiyorsan bu bilet otomatının, hizasında exchange ofis göreceksin. 

Taksi

Pahalı bir şehir olduğu için taksiyi tercih etmezsiniz değil mi?

Otobüs

5C otobüs hattı sizi doğrudan Kopenhag Merkez İstasyonu, Belediye Sarayı Meydanı, Nørreport ve diğer istasyonlara götürür. Otobüsle havaalanından Merkez İstasyon’a yaklaşık 30-35 dakika sürer.

KOPENHAG KART

Kopenhag’a seyahatinizde şehir kartı almanız mantıklı olabilir. Kopenhag Kart hem yetişkinler hem de çocuklar için 24, 48, 72 veya 120 saatlik seçeneğiyle mevcut. Kopenhag Kartı olan bir yetişkine, 0-9 yaş arası 2 çocukçocuklar eşlik edebilir.

Mutlaka görmeniz gereken her yere bu kartla ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Mesela Tivoli’ye giriş ücretlidir. Ama Copenhagcard ile sadece ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Tabii ki oyuncaklar için yine cebinizden para çıkacak.

Kopenhag kart ile ulaşımdan ücretsiz faydalanabilirsin!

Bilet almak için endişe etmeden metroya veya otobüse atlamanın rahatlığını yaşayıp, bu şekilde daha çok zaman kazanabilirsin!

Şehrin müzelerinin çoğu kapalı olduğu için kartı pazartesi günü aktif etmeyin! Bu çok büyük bir israf olur!

Kopenhag bölgesinde (1-99. Bölgeler) ücretsiz seyahat edebilirsiniz. Ayrıca yaklaşık 75 müze ve turistik mekana ücretsiz giriş, restoranlar, araba kiralama, mağazalar ve turistik mekanlarda indirim kazanabilirsiniz.

Ücret: 24 saatlik: 54 euro, 48 saatlik: 80 euro, 72 saatlik: 99 euro,  120 saatlik: 133 euro

https://copenhagencard.com/ ‘dan detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Düşünüyorum da biz yine tüm gezimizi ayakbüsle yapmışız. Yok anam yok biz seviyoruz yürümeyi. Çok da zorlayan bir şehir değil çünkü dümdüz. Yokuş bile yok…

Ama tabii zamandan kazanmak istiyor ve yürümekten hoşlanmıyorsanız metro tüm işinizi görecektir.

2 bölgeli tekli bilet 24 DKK, 3 bölgeli tekli bilet 36 DKK’dır. 

Satış noktaları 

Havalimanındaki istasyon da dahil olmak üzere tüm metro istasyonlarında bulunan metro bilet makinelerinden tek bilet ve Şehir Geçişi satın alabilirsiniz. Makineler Danimarka paralarını ve tüm kredi kartlarını kabul ediyor. 

Bilet almadan seyahat etmeyi aklından çıkar!

Metro treninden veya başka bir trenden bilet satın alamazsınız, bu yüzden lütfen yolculuğa başlamadan evvel bir bilet alın. Aksi takdirde, 750 DKK para cezası ödemek zorunda kalırsınız.

12 yaşın altında 2 çocuğunuz varsa sizinle ücretsiz gezebilir.

12 yaşın altındaki çocuklar, ücretli bir yetişkin eşliğinde otobüslerde, metroda ve büyükşehir bölgesindeki diğer trenlerde ücretsiz seyahat eder. Sınır yetişkin başına ücret ödemeyen iki çocuktur. 

16 yaşından küçük çocuklar için çocuk biletleri satın alabilirsiniz.

Kopenhag’da gezerken 2 bölgeye ihtiyacınız olacak, havalimanına giderken ve dönerken 3 bölgeyi seçeceksiniz!

Bilet sistemi birçok bölgeye dayanıyor. Örneğin: Havaalanından merkeze yolculuk 3 bölgeyi kapsıyor. Şehirde dolaşırken, genellikle 2 bölgeye ihtiyacınız olacak.

Aldığınız bilet 2 ve 3 bölge için biletler 60 dakika boyunca geçerlidir. 
• 4, 5 ve 6 bölgelere ait biletler 90 dakika boyunca geçerlidir. 
• Tüm bölgeler için biletler 120 dakika boyunca geçerlidir. 
Geçerlilik süresi içinde istediğiniz kadar kullanabilirsiniz.

CİTY PASS CARD

Bu kart için günlük 80 DKK ödeyerek ulaşımda sınırsız olarak kullanabilirsiniz. 

KOPENHAG MALİYETLERİ

Arkadaşlar Avrupa’nın en pahalı şehirlerinden birinden bahsediyoruz. “Ya altı üstü bir sandviç atarsın ağzına ne olacak!” diyebilirsin ama bir sandviçin 50 TL’den başladığını söyleyeyim. Bir kruvasanı da anca 15-20 TL’ye alabilirsin.

Biz boğazımıza düşkün bir çiftiz bir de. Yerel lezzetler falan muhakkak deneriz ki denedik de. Ama ilk defa bir seyahatte yanımızda bir sürü yiyecek şey götürdük. Neler mi? Noyan’ın da doğumgünü aman aç kalmayalım hem de lezzetli bir şeyler yiyelim diye, canım annem üşenmedi su böreği açtı. Bir güzel kaba yerleştirip. Soğutucu çantaya koydum. 🙂 Poğaça, mini tuzlu kurabiyeler, çabuk çorba, beyaz peynir, kaşar peynir, hindi füme, mini pufik sandviç, zeytin. Kabin bagajına hepsini koyduk. 

İster evinizden götürün, ister Kopenhag’da marketten bir şeyler alın. Ama gün içinde 3 öğünü de dışarda yerim diyorsan KİŞİ BAŞI GÜNLÜK EN AZ 300-400 TL’yi gözden çıkarman gerek. 

Su: Bedava 🙂 Evet musluklardan akan su içilebilir. Gittiğiniz her mekanda cafede bir çeşme ve yanında bardaklar göreceksiniz, isterseniz şişenize de doldurabilirsiniz. Burada garip karşılanan bir durum değil.

Marketten alacağınız 500 ml su: 15-25 DKK

Filtre kahve: 30 DKK

Cappucino: 40 DKK

Sıcak çikolata: 45 DKK

Sosisli: 37 DKK

Kokteyl: 100-150 DKK

Smorrebrod: 79 – 120 DKK

NETTO Market’ten 1 top Mozarella peyniri: 15 DKK

NETTO Market’ten 1 kilo domates: 20 DKK

NETTO Market’ten 1 litre cola: 25 DKK

Öğle yemeğimi dışarıda yiyeyim derseniz: Bildiğiniz basit bir hamburger ve kola için en az 120 DKK ödeyecekseniz ve tahminen karnınız doymayacak çünkü porsiyonlar çok küçük. Olay şu ki: fiyat performans dengesi. Biz o parayla Türkiye’de en ala hamburgeri yeriz hatta 2 tane yeriz patates de alırız kola da! 🙂

GEZİLECEK YERLER ve ÜCRETLERİ

Tivoli Bahçeleri: 110 DKK

Ny Carlsberg Glyptotek: 95 DKK

Ulusal Müze: 75 DKK

Christiansborg Sarayı: 150 DKK

Rosenborg Kalesi: 110 DKK

Amalienborg Kalesi: 95 DKK

Louisiana Müzesi: 125 DKK

Ulusal Akvaryum: 170 DKK

Carlsberg Bira Fabrikası: 100 DKK

Kronberg Müzesi: 90 DKK

Frederiksborg Kalesi: 75 DKK

Jeoloji Müzesi: 40 DKK

SMK Ulusal Galerisi: 110 DKK

Rundetaarn: 25 DKK

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Eğer ki “ben yorulurum” ya da “vaktim çok yok yürüyemem” dersen; ulaşım için City Pass Card işini görür diye düşünüyorum. 

2 bölgeli tekli bilet – 24 DKK

3 bölgeli tekli bilet – 36 DKK

Günlük bilet – 80 DKK

3 Günlük bilet – 200 DKK 

Bilet almadan seyahat etmeyi aklından çıkar!

Metro treninden veya başka bir trenden bilet satın alamazsınız, bu yüzden lütfen yolculuğa başlamadan evvel bir bilet alın. Aksi takdirde, 750 DKK para cezası ödemek zorunda kalırsın.

EN UCUZ MARKET

Kopenhag’ın en ucuz marketi Netto! Eğer ki ev de kiraladıysanız mükemmel! Erzak, içecek vs gönül rahatlığıyla alışverişinizi yapabilirsiniz.

KOPENHAG’DA NERELERİ GEZELİM?

TİVOLİ:

Yılın belli dönemleri açık olduğunu söylemeliyim. Mesela biz maalesef bu güzelliği deneyimleyemedik. Danimarka’nın en popi yerlerinden biri. Hans Christian Andersen heykelinin, yolun karşısından içli içli içinde eğlenen çocuklarını izlediği hissini veren eğlence parkı. 

İçerideki Rollercoaster veya atlıkarıncaya binme havasında olmasanız bile, 19. yüzyıldan kalma romantik bir ortam size kucak açmış bekliyor. 

Bakken’dan sonra dünyanın en eski lunaparkı. Hele ki çocuğunuz varsa bu iki parkı da es geçmeyin.

Tivoli Bahçesi’nde oyuncaklar, restoranlar, tiyatro ve dans salonları var. 

Ama tabii pahalı bir aktivite olduğunu aklımıza kazıyalım.

Bilet almak ya da daha fazla bilgi almak için tıklayın!

DENİZKIZI HEYKELİ:

Langelinie kordonunun yanında usulca bir kayanın üzerinde oturan bu denizkızı şehrin simge yapılarından birisi.

Heykeltıraş Edvard Eriksen, 1913 yılında denizkızı yazıcısını Hans Christian Andersen’a ithafen yapmıştır.

Heykelin yakınında kaldığınızda sizi şaşırtacak olan şey, gerçekte ne kadar küçük olduğu, ama bir fotoğraf çekmek zorundasınız çünkü bu şehirde yapılabilecek en turistik aktivitelerden biri.

STROGET:

Burası da şehrin alışveriş caddesi. Git git bitmiyor, sürekli devam ediyor. İster dünyaca ünlü lüks mağazalar, ister mütevazı dükkanlar aradığınız her şey burada!

Dünyadaki en uzun alışveriş caddelerinden biri. 

Daha özel, tasarım dükkanları bulmak istiyorsanız, Strøget’de ara sokaklara dalın.

Genç modacıların tasarımlarından, retro butiklere harika bir harmana sahip mağazalar göreceksiniz.

NYHAVN:

İngilizcede Yeni Liman, bu tarihi sahil bölgesi, eski ahşap gemilerin hala demirlendiği 17. yüzyıldan kalma bir kanalın yanındadır.

Kanalın her iki yanında, 1600’lere ve 1700’lere tarihlenen yüksek boyanmış evler, zemin katları bar, restoran ve açık havada oturma alanlarına sahip kafeler.

Şimdi buna inanmak zor, ama varoluşunun büyük bir kısmı için bu, şehrin kasvetli bir parçasıydı.

Şimdi yazın kahveyi ya da birayı oyalamak için en iyi yerlerden biri.

Ve aynı zamanda büyük bir edebi dönüm noktası: 18, 20 ve 67 numaralı evlerde (bir plaket ile işaretlenmiş), farklı zamanlarda yazar Hans Christian Andersen’a ev sahipliği yapıyordu.

NATIONALMUSEET:

Kopenhag Ulusal Müzesi, farkında olmadan saatlerinizi kaybedebileceğiniz bir çekim türüdür.

Danimarka’nın geçmiş dönemlerinin tüm dönemlerinden kayda değer bir eser zenginliği var.

Başka bir şey görmüyorsanız, Trundholm Sun Chariot’a bir göz atın. Güneşi temsil eden altın bir diski çeken at heykelinin bronz heykeli ile 1400BC’ye tarihlenen Bronz Çağı ürünüdür.

İskandinav mitolojisine göre, güneş, ilahi bir at tarafından çekilerek, bu ateşin karşısına geçti.

Vikingler de bu müze tarafından iyi bir şekilde kaplanmıştır ve bu koleksiyondan birçok eser 2014 yılında dünya turuna gönderilmiştir.

CHRİSTİANSBORG:

Slotsholmen Adacığı’nda bulunan Christiansborg, Danimarka Yüksek Mahkemesi, Başbakanlık ve Danimarka Parlamentosu’nu içeriyor.

Danimarka kraliyet ailesi ve başbakanı, sarayın resmi salonlarında ve diğer devlet başkanlarını almak için süslü resepsiyon salonlarından da yararlanır.

Bu resepsiyon odalarının en önemlisi, 40 metre uzunluğunda ve 400 kişi kapasiteli Büyük Salon’dur.

Kuleye çıkış ücretsiz!

Kuleye giriş, sarayın merkezinde (kulenin hemen altında) büyük bir kapı olan Kral Kapısı’nda. Kral Kapısı’na Saray Meydanı’ndan ve İç Avlu’dan (Mermer Köprü ve Binicilik Alanı üzerinden) ulaşılabilir. Girişten kulenin tepesine bir asansör var. Üstte sınırlı alan olduğundan bir sıra olabilir.

Christiansborg hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

Saraya giriş: 150 DKK

Açılış saatleri: Pazartesi: Kapalı, Salı-Cumartesi: 11:00-21:00 / Pazar: 11:00-17:30

Kuleye çıkış: Ücretsiz

FREDERIKSBORG:

Noyan’la evimize yerleşir yerleşmez ilk durağımız burasıydı. Tabii arka kapıdan girmeye falan çalıştık. Askerin kapı girişinde; beni önce vücuduyla selamlaması, sonra benim gülmemek için kendimi zor tutmam, neyse ki oradan giriş olduğunu anlayamayıp, teşekkür edip ayrılmam, hafızama en çok kazınan şey oldu.

Bahçesi inanılmaz güzel, İçeri girmeseniz de muhakkak bahçesinde turlayın, kaleyi inceleyin, bankta oturup etrafı seyredin.

İçeriye girmeyi düşünenler; Danimarka kraliyet ailesinin tarihi ve kültürü hakkında bilgi edinmek için doğru yerdesiniz efendim. Bu kraliyet sarayı, varaklar, oyma tavanlar ve çarpıcı dönem mobilyalarıyla döşeli. Birkaç saat geçirebilirsiniz. Kale içindeki etkileyici Rönesans sanat koleksiyonunun tadını çıkaracağınıza eminim bizim yerimize de gezin olur mu?

Eğer ki rehberli falan bir tur istiyorsanız ciğerinizi solduracak süper bir paket de var.  Yarım günlük Frederiksborg Kalesi Turu için tıklayınız.

“CİĞERİNİZİ SOLDURACAK” DEMİŞTİK.

YUVARLAK KULE (RUNDETARN)

IV Christian’ın 1635-1642 yılları arasında yaptırdığı gözlem kulesi. Avrupa’nın en eski gözlem evi. Købmagergade’de, 36 metre yüksekliğinde 1642’de bir gözlemevi olarak inşa edildi. Ünlü Danimarkalı gökbilimci Tycho Brahe ile bağlantılı küçük bir koleksiyona da ev sahipliği yapıyor. Yukarıdan kentin muhteşem panoramik manzarası var. 

Giriş ücreti: 25 DKK

Yuvarlak Kule hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

AMALİENBORG SARAYI

Şehrin ücretsiz en güzel aktivitesi de her gün saat 12’de gerçekleştirilen muhafız değişim törenidir. Kraliyet Muhafızlarının kıyafeti şenlikli günlerde kırmızı, diğer günler beyaz ve mavidir.

Mimar Nicolai Eigtved tarafından 1750’li yıllarda tasarlanmış. Kraliyet Ailesi’nin hala içeride yaşadığı Amalienborg Sarayı 4 yapıdan oluşuyor. 

HAY HOUSE

Özetle İskandinav tasarımının en uç noktasını yaşatacak, evinizi artık bu şekilde döşemek için can atacağınız bir dükkan. Hay, modern mobilyalar ve ürünlerle sade tasarımın birleştirir. Kopenhag’ın dünya standartlarında bir tasarım kenti konumunda olmasında çok büyük bir paya sahiptir. Hay House, Kopenhag’ın merkezinde, Strøget’de yer almaktadır.

Ayrıca bulunduğu 2. kattan harika bir Stroget fotosu çekmeniz için süper bir konum!

Hay House’un sitesine göz atmak için tıklayın!